in: Salgın Günlerinde Toplumu ve Siyaseti Yeniden Düşünmek, Abdulkadir Macit, Editor, İlem Yayınları, İstanbul, pp.107-120, 2020
Veri bilimi, dijital devrimle birlikte her
alanda karşımıza çıkmaya başlayan verilerin bilimsel bir metodoloji ile bilgiye
dönüştürülmesiyle uğraşan disiplinler arası bir alan olarak oldukça ilgi
çekmeye başlamıştır. Veri madenciliği, büyük veri ve yapay zeka gibi oldukça
popüler alt başlıklarıyla birlikte artık hem günlük hayatımıza hem de her türlü
akademik uğraşıya - farkında olsak da olmasak da – dahil olmaktadır. Dijital
devrimin mahiyeti, neden veri bilimi gibi yeni bir alan tanımlama ihtiyacı
hissedildiği, istatistiksel ve epistemolojik arka planı, şaşırtıcı
uygulamaları, dönüştürdüğü günlük hayatımız ve dönüştürdüğü akademik iş yapış
usullerimiz, vadettikleri, dezavantajları, ortaya çıkardığı yeni meydan
okumalar gibi birçok konuda yazılıp çiziliyor olması şu halde hiç de sürpriz
değil. COVID19 küresel salgınının ortaya koyduğu olağanüstü atmosfer zaten çığ gibi
büyümekte olan bu konuyu daha da fazla odağa yerleştirdi. Fiziksel mesafeyi
artırdıkça dijital mesafe kısaldı. Bu yeni paradigmayı daha az hissedebilenler
de, bu süreçte daha fazla muhatap oldukları dijital atmosferde konuya
yakınsamaya başladı. Dijital dönüşüm süreci için bir katalizör vazifesi gören
küresel salgın veri biliminin yükselen değerini de katlamış oldu. Öyleyse bu
süreci ve bizi nelerin beklediğini bir kez daha masaya yatırmak için doğru bir
zamanda bulunuyoruz.