Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Kongresi, Antalya, Turkey, 9 - 13 October 2019, pp.211
AMAÇ: Pediatrik kafa travmasının özellikleri, oluş mekanizmaları, demografik bilgiler, klinik, radyolojik ve
laboratuvar bulguları incelenerek bunlardan prognozu etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlandı.
YÖNTEM: Kafa travması nedeniyle 2014-2018 yılları arasında hastanemizin çocuk yoğun bakım ünitesinde
(ÇYBÜ) tedavi edilen 18 yaş altı 132 hasta geriye dönük olarak değerlendirildi. Literatürde de yaygın olarak
kullanıldığı gibi, hastaların prognozu 1 yıl sonunda Glasgow sonuç skalası (GSS) değerleri olarak belirlendi. Yaş,
cinsiyet, travma şekli, hastaların başvuru esnasındaki nörolojik bulguları, Glasgow koma skalası (GKS) değeri,
vital bulguları, laboratuar bulguları ile 1 yıl sonundaki GSS değerleri arasındaki ilişki değerlendirildi. Bunların
arasından prognozla direk ilişkili olan bulgular tespitine yönelik istatistiksel analizler yapıldı.
BULGULAR: Literatürdeki en yaygın kafa travması sınıflandırması GKS’na göre yapılan sınıflamadır. Buna göre
GKS’u 14-15 olanlar hafif, 9-13 olanlar orta ve 9’un altında olanlar ise ağır kafa travması olarak
sınıflandırılmaktadır. Serimizdeki hastaların 34 tanesi (%25,7) hafif kafa travması, 30 tanesi (%22,7) orta şiddette
kafa travması ve 68 tanesi (%51,5) de ağır kafa travması grubuna girmektedir. İzole kafa travması ile başvuran
hasta sayısı 64 iken, diğer hastalar ise batın ve toraks yaralanmalarını da içeren multitravma şeklindedir.
Hastanın 1 yıl sonundaki durumu ise 5 puanlı GSS skoru ile ölçülmektedir. Genel olarak hayatını bağımsız
sürdürebilenler iyi sonuç olarak değerlendirilirken, ölen veya başkasına bakımına muhtaç olanlar ise kötü sonuç
olarak değerlendirilmektedir. Bizim serimizde; hastaların % 73,4’ünde (n=97) iyi sonuç, %26,6’sında ise (n=35)
kötü sonuç belirlenmiştir. Serideki 20 hasta ise (%15,1) 1 yıl içerisinde kaybedilmiştir. Ölen hastaların tamamının
başvuru esnasında GKS’u 7 ve altında olan hasta grubunda olduğu görülmüştür. Böylece GKS ile prognoz
arasında doğrudan bir ilişki olduğu görülmüştür (p<0,001). Ayrıca başvuru esnasındaki kan şekeri ile kötü sonuç
arasında negatif yönde (p<0,001) ve vücut sıcaklığı ile kötü sonuç arasında pozitif yönde olmak üzere anlamlı bir
korelasyon saptanmıştır (p<0,001). GKS ile ilişkili olan anizokori, nörolojik kötüleşme gibi bulguların da yine kötü
prognoz ile ilişkili olduğu görülmüştür.
SONUÇLAR: Pediatrik kafa travmasında takip ve tedavinin optimize edilmesi için prognostik faktörlerin bilinmesi
önemlidir. Özellikle GKS değeri, hastanın giriş kan şekeri düzeyi ve hipotermi ile kötü prognoz arasında anlamlı
bir ilişki bulunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Kafa travması, çocuk, pediatrik, prognostic faktörler, Glasgow sonuç
skoru