2. Ulusal Riskli Bebek Kongresi, Bolu, Türkiye, 21 - 23 Şubat 2020, ss.298
Amaç: Bu çalışmada çocukluk çağı hastalığı olarak bilinen serebral palsinin, erişkin
yaşlardaki yaşam koşulları, mobilite ve sağlık problemlerini değerlendirdik.
Yöntem: Polikliniğimize başvuran 18-30 yaş arası 43 serebral palsili hasta (ortalama yaş 22,8
± 3,44) yaşam şartları, eğitim, mental durum, çalışma durumu, komorbid hastalıklar,
spastisite, kontraktür, deformite, mobilite durumları yönünden değerlendirildi.
Bulgular: Serebral palsili hastalarımızın 17’si kadın 26’sı erkekti. Hastaların %25,6’sıspastik
diplejik, %27,9’u spastik hemiplejik, %30,2’sispastik tetraplejik, %11,6’sı diskinetik ve
%4,7’si miks tipteydi. Hastaların %37,2’sinin mental durumu normal, %23,3’ü ağır mental
geriliğe sahipti. %95,3’ü aileleri ile yaşamakta, %83,7si çalışmıyordu. Hastaların %14’ünün
okuma yazması yoktu. Hastaların
%30,2’sinin sağlık problemi yoktu. En sık görülen sağlık problemi konuşma problemi
(%46,5) idi. Diğer problemler sırasıyla duyusal problemler, epilepsi, mesane/barsak
problemleri, beslenme ve solunum problemleri idi. Hastaların %23,3’ünün ağrısı vardı.
Hastaların %55,8’inde hafif deformite vardı. Hastaların %39,5’i tekerlekli sandalyeye
bağımlı, KMFSS’ye göre de%23,3’üseviye 5idi.
Sonuç: SPde sosyal entegrasyon ve bağımsızlık en önemli hedeftir. Yardımsız yürüyen hasta
oranı %40larda, yarıya yakınının mental durumu normal ve normale yakın ve %50 hasta bir
okul bitirmiş iken çalışan hasta sayısı çok düşüktür. Genç erişkin serebral palsi hastalarının
problemlerinin ve yaşam koşullarının tanınması, bilinmesi, hem çocuk SP hastalarının tedavi
hedeflerini saptamada, hem de erişkin SPlilerin yaşam kalitelerinin artırılmasında faydalı
olacaktır.