İbn Haldun Çalışmaları Dergisi, cilt.4, sa.2, ss.173-191, 2019 (Hakemli Üniversite Dergisi)
Türkiye’nin modernleşme serüveni iki yüzyılı aşıyor olsa da değerler, kurumlar ve pratikler
düşünüldüğünde toplumsal hayat hâlâ geleneksel kalıpları bir şekilde ayakta tutmaktadır. Bu çalışma
Türkiye’nin toplumsal yapısına dair bu durumun İbn Haldun’un önemli kavramlarından biri olan
‘asabiyet teorisi’ ve Fukuyama, Coleman, Putnam ve Bourdieu gibi isimlerin sosyal bilimler alanında
sıkça dile getirdiği kavramlarından biri olan ‘sosyal sermaye’ üzerinden değerlendirilebileceğini iddia
eder. Modern hayat tarzı toplum içindeki bireyi atomize ederek yalnızlaştırırken sosyal sermaye
bireyler arası dayanışma ve iş birliğini yeniden kazanmanın yeni bir formu olarak ortaya çıkmıştır.
Benzer şekilde, asabiyet toplum merkezli bir sosyal atmosferin devamlılığını sağlamaktadır
Despite the modernization project has been prevailing in Turkey for more than 200
years, social life still preserves and sustains traditional patterns when prevailing social values,
institutional structures and practices are considered. This study claims that the coexistence of
traditional and modern, which signifies the authenticity of social formation of Turkey, can be
explored from the Ibn Khaldunian notion of asabiyyah, and also from the well-known concept of
social capital contributed much by Fukuyama, Coleman, Putnam and Bourdieu. While modern life
style atomizes individual within the society, social capital arises as a new form of binding
individuals together to regain solidarity and cooperation. Similarly, asabiya provides the
sustainability of community-based social atmosphere.