Divan: Disiplinlerarası Çalışmalar Dergisi , vol.26, no.51, pp.1-32, 2021 (Peer-Reviewed Journal)
İlm-i mesâha, İslam
Medeniyeti matematikçilerinin kendilerinden önceki medeniyetlerden
tevarüs ettikleri matematik birikimini iki temel nesne yani,
sayı/aded/süreksiz nicelik ve büyüklük/mikdâr/sürekli nicelik etrafında
şekillendirmeleri neticesinde meydana gelen dört asli disiplinden
biridir. Diğer disiplinlerden hesap ve cebir aded, hendese ise mikdâr
etrafında dönerken ilm-i mesâha her iki nesneyi de ilgilendirmesi
bakımından farklı bir konuma sahiptir ve bu niteliğiyle o, kendi usûlünü
besleyen teorik temeli yanında “ölçerek hesaplama” ana ilkesiyle
mühendislik, mimari, şehircilik, askeri teknoloji ve çeşitli sanatların
asli aracı konumundadır.
İslam Medeniyetinin tüm ilmi
birikimini devralan Osmanlı Medeniyetinin, ilm-i mesâha alanındaki
çalışmaları da sahiplendiği ve kendi ihtiyaç, talep ve yönelimleri
çerçevesinde devam ettirdiği muhakkaktır. 15. ve 16. asırlardan itibaren
mütedavil ilim dili olan Arapça yanında Türkçe matematik telifleri de
ortaya çıkmıştır. Araştırmalara göre günümüze ulaşabilen en erken
tarihli müstakil Türkçe mesâha kitabı Mecmau‘l-Garâib fi’l-Mesâha bu ilk
olma özelliği dolayısıyla bu çalışmanın konusunu oluşturur. Ancak
eserin tanıtımından önce bir arka plan sağlamak için genel anlamda
Osmanlı matematik geleneği özelde de mesaha geleneği özetlenmiştir.
Makalede eserin tanıtımının yapılabilmesi için tarihsel ve matematiksel
değerlendirme yöntemi kullanılmıştır. Makalenin dönemin mesâha ilmindeki
seviyesini tespit ederek Osmanlı Medeniyeti matematik tarihi
çalışmalarına katkı sağlaması yanında eserin alanda bilinen ilk Türkçe
çalışma olması hasebiyle Türk dili araştırmalarına da kaynak olması
hedeflenmektedir.