9. Milletlerarası Türkoloji Kongresi, İstanbul, Turkey, 13 - 17 September 2021, vol.4, pp.171-194
1937'de Cibakháza'da (Jász-Nagykun-Szolnok
ili, Macaristan) ev inşaatı sırasında tek başına gömülmüş, zengin bir kadın
mezarı bulunmuştur. Muhtemelen gizlice gömülen, 40-45 yaşları arasında ölen
soylu kadın, altın kurdelelerle süslenmiş elbise, altın takılar, altın süslü
bıçak ve hançerle gömülmüştür. Mezarın buluntuları arasında en dikkat çekici
olanı, kafatası üstünde ortaya çıkan ve başlığı süsleyen, avuç içi büyüklüğünde
üç altın plakadır. Bugüne kadar yapılan araştırmalar, bu levhaları Bizans
ustalarının eseri olarak değerlendirmiş ve Hristiyan içerikli hayat ağacı ve
kuş (güvercin) figürü olarak yorumlamıştır.
Bununla birlikte üç dişli taç/başlık
tipinin, 7-8. yy. Türk arkeolojik materyaline, öncellikle tasvirlere dayanarak
bir iktidar sembolü olduğu uzun zamandan beri bilinmektedir. Bu olgu, Avar soylu
kadın başlığının rekonstrüksiyonu için yeterli bir temel sağlar. Bozkır tipi
bir taç/başlık ile Hristiyan sembollerle süslenmiş altın levhalar arasındaki
çelişkiyi ise bu süslerin motiflerini ve kompozisyonunu inceleyerek
çözebiliriz. Önceki bilimsel görüşlerin aksine, süslemelerin üzerindeki kuş
figürünün bir güvercin değil, bir anka kuşu olduğunu düşünmekte ve
kompozisyonun paralellerini Orta Asya Türk kalıntılarında bulmaktayız.
Çalışmada, Avar “prensesinin” başlığıyla
ilişkili görünen Orta Asya örnekleri ve taç üzerindeki tasvirlerin paralelleri tanıtılıyor
ve bunlar aracılığıyla Avar Dönemi’ne ait bu müstesna taç yeni bir bağlama
yerleştiriliyor.