in: Tüm Yönleriyle Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik, Yusuf Karaşin,Ali Mesut Temizer, Editor, Akademisyen Kitabevi, İstanbul, pp.185-196, 2022
Günümüzde sağlıklı yaşam hakkı temel insan haklarından biri olarak kabul edilmektedir. Tüm ülkelerde sağlıklı bir toplumun oluşturulmasını sağlamak gelişmenin ana ölçütü olarak görülmektedir. Bu bağlamda sağlık hizmetlerinin geleneksel tedavi yöntemlerinin yanı sıra hastalığı önceden tahmin ederek tedavi eden ve kişiselleştirilmiş tıp yoluyla bireylerin ihtiyaçlarına ve tercihlerine odaklanan bir alana dönüştüğü söylenebilir. Sağlık hizmetlerinde yaygınlık göstermeye başlayan sağlık bilgi sistemleri ise; büyük veri kullanımı sağlayarak sağlık hizmetlerinde yer alan verilerin daha iyi analiz edilip yorumlanmasına ve bireylerin kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerinden daha çok yararlanmasına imkân sağlamaktadır. Bu sebeple dijitalleşmenin sağlık alanına entegre edilmesi başta sağlık profesyonelleri olmak üzere tüm paydaşlar tarafından benimsenmesini gerektirmektedir (Callender vd., 2015; Koca & Gülhan & Yılmaz, 2017). 21. Yüzyılda sağlık hizmeti sunan kurumlar içerisinde bilgi teknolojileri ve sağlık bilişim sistemleri etkin olarak kullanılmaya başlaması tıbbi dokümanların kurum içerisindeki uygulama yöntemlerini de çeşitlendirmiştir. Bu artış hem hastane ortamında kendiliğinden oluşan hasta kayıtlarında, hem de bilimsel araştırmalar sonucunda oluşan tıbbi dokümanlarda görülmüştür. Elektronik tıbbi dokümanların artışı, tıbbi arşiv ve tıbbi dokümantasyon organizasyonlarının ve işlemlerinin farklılaşması sonucunu doğurmuştur. Bu çalışmada sağlık sektöründeki geleneksel tıbbi doküman sisteminden elektronik tıbbi kayıt sistemine geçiş süreci aktarılmış ve dijital uygulamaların tıbbi dokümanlara olan etkisinden bahsedilmiştir.